Hamza ERTEKİN
SMMM / Vergi ve Denetim Müdürü
Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM AŞ.
hamzaertekin@bbdas.com.tr
İstanbul, 4 Haziran 2025
KENDİSİNDEN İZAHAT İSTENİLEN ORTAKLARIN BİLMESİ GEREKENLER
1- Şirket Ortaklarının Kazançları Veya Harcamalarının Kaynağı Sorgulanabilir mi? “Nereden Buldun” Denilebilir mi?
Genel anlamda mevcut vergi kanunlarımıza göre, vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele kapsamında mükellef ve vergilendirmeyi ilgilendiren hususlarla ilgili Maliye İdaresinin ve Vergi Denetim Kurulunun bilgi ve belge isteme yetkisi bulunmaktadır.
Ayrıca, 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 228’inci maddesine göre; her türlü bilgi, veri ve istatistiği toplamak suretiyle oluşturulacak Risk Analiz Sistemi üzerinden mükelleflerin faaliyetlerini gruplar ve sektörler itibarıyla analiz etmek, mukayeseler yapmak ve bu suretle risk alanlarını tespit etmek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Dolayısıyla Maliye İdaresi Vergi Dairesi Müdürlükleri vasıtasıyla, Vergi Denetim Kurulu ise Vergi Müfettişleri vasıtasıyla görev ve yetkileri dahilinde işlem yapmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda sayılan yedi gelir unsuru içine giren her türlü kazanç ve iratlar gelir vergisine tabidir. Bunun tek istisnası olarak 4369 sayılı Yasa ile yürürlüğe konulan ancak uygulanma imkanı olmadan geri kaldırılan halk arasında “Nereden Buldun” diye bilenen uygulamaydı.
4369 sayılı yasa ile yapılmak istenilen; yedi gelir unsuru ile bağlı kalmaksızın, kaynağı ispat yükü mükellefte olmak üzere vergisi ödenmiş gelirlerle açıklanamayan harcamalar ve servet artışlarının, o yıl elde edilmiş gelir sayılarak vergilendirilmesi amaçlanmıştı. Ama olmadı, uygulanmadan kaldırıldı.
Bunlara ilave olarak geçmişte; gider esasına göre gelir takdiri, servet beyanı, kişilerin aile reisi sıfatıyla sahip olduğu gayrimenkul ve motorlu taşıt durumları da esas alınarak hayat standardı gibi vergi güvenlik müesseseleri bulunmaktaydı.
Günümüzde bunların hiçbiri uygulanmıyor.
Ancak, vergi kayıp ve kaçağına yönelik bilgi ve belge istenmesine engel bir durum da bulunmadığı için yazılı veya sözlü istenilen izahatlarda kanunlara aykırı bir durum görülmüyor.
İzahatlar bazen randevu verilerek davet üzerine şifai olabileceği gibi, bazen de yazı tebliğ edilerek ve süre verilerek de istenebilmektedir.
Şirketlerin ve ortak bu süreçte; e-tebligat adreslerini sıkı takip etmeleri, sözlü davet ya da yazılı verilen izahat sürelerine önemle riayet etmeleri yararlarına olacaktır.
2- Kendisinden Yazılı Veya Sözlü İzahat İstenilen Şirket Ortakları Tedirgin Olmalı mı?
Kendilerinden yazılı veya sözlü izahat istenilen ortaklar; ortağı bulundukları şirketin gelirlerini/varlıklarını şirkette kayıt altına almadan veya vergilendirmeden ya da şahsi gelir vergisi yönünden Kanunda sayılan yedi gelir unsuru arasında sayıldığı halde beyan dışı bırakılan bir kazancı olmaması durumlarında tedirgin olmalarını gerektirecek bir durum bulunmamaktadır.
3- Gelir ve Harcamalar İzah Edilemediği Durumlarda Tarhiyat Yapılır mı?
İzahat istenmesi gönüllü uyum kapsamında vergi incelemesi yapılıp yapılmayacağına karar verilmesi sürecidir. Vergi incelemesine karar verilse de, vergi incelemesi yapılması demek, illa ki tarhiyat yapılacak anlamı taşımaz. Vergi beyanları, gelirler ve harcamaların kaynağının tamamı izah edilemeyebilir. Ancak, bu durum bazen izah ve tevsik edilemeyen kısmın beyan dışı veya vergi bakımından kayıt dışı olduğu anlamına gelmez.
Sırf yapılan izahatlar yetersiz diye vergi incelemesi yapılsa bile, gelir ve harcamalar esas alınarak tarhiyat yapılamayacağından, şirket veya ortak/yönetici bakımından vergi dışı bırakılan bir kazanç olduğunun vergi incelemesi yapanlar tarafından somut bir şekilde ortaya konulması halinde tarhiyat yapılabileceğini unutmamak gerekir.
O yüzden verilen izahatlerin yapılması kadar, nasıl yapıldığı hususu da çok önem taşımaktadır.
4- İzahatların Yapılması Sonrasında Süreç Nasıl İşleyecek?
Kendilerinden izahat istenilen mükellefler;
- İzahatı istenilen işlem/işlemlerle ilgili, harcamalarına esas gelir kaynaklarını iddiaları doğrultusunda ıspat edici bilgi ve belgelerle tevsik etmeleri istenilmektedir.
Mükellef tarafından iddi edilecek açıklamalara göre müfettişler tarafından bir “Değerlendirme Formu” düzenlenecek ve değerlendirme sonucunda aşağıdaki işlemler yapılabilecek;
- İddialar ve sunulan bilgi ve belgelerin yeterli görülmesi, vergi kayıp ve kaçağının bulunmadığına kanaat getirilmesi durumlarında, dosya kapatılarak risk analizinin güncellenmesi yapılacak,
- İddiaları doğrulayacak bilgi ve belgelerin yetersiz görülmesi, ancak vergi kayıp ve kaçağının yüksek boyutlarda olmadığına kanaat getirilmesi durumunda, işlem “İzaha davet” müessesesi aracılığı ile mükelleften gerekli düzeltme beyanını vermeleri yönünde fırsat tanınacak,
- İddiaları doğrulayacak bilgi ve belgelerin yetersiz görülmesi, yüksek tutarlı vergi kayıp ve kaçağının olma ihtimalinin yüksek olduğunun değerlendirildiği durumlarda, mükellef vergi incelemesine gönderilecek.
5- Yazı Gönderilmesine Sebep Olan Gelir, Harcama Ve İşlemler Nelerdir?
Programda esas alınan gelir, harcama ve işlemler ana hatlarıyla aşağıdaki gibidir:
- Yüksek tutarlı, banka ve kredi kartı harcamaları,
- Faiz gelirleri (özellikle mevduat ve tahvil)
- Kar payı (temettü) gelirleri
- Yüksek tutarlı ve birden fazla gayrimenkul (konut, arsa vb.) alım-satım işlemleri
- Lüks sayılabilecek veya birden fazla motorlu taşıt alım-satım işlemleri
Yukarıda belirtilen gelir ve harcamalar başta olmak üzere, şirket ortaklarının gelir vergisi beyanı vermiş ise, beyan edilen kazançlarla, beyan verilmemiş ise, gelir ve harcamaların kaynağı sorgulanıyor.
6- Programda Amaçlanan Vergi Kayıp Kaçağı Türleri Neler Olabilir?
- Şirketin gayriresmi (belgesiz) satışları olup olmadığı, bu durumlarda tahsilatın ortak/yönetici aracılığı ile yapılıp yapılmadığı,
- Şirketin kaynaklarının ortak/yöneticiler tarafından şahsi olarak kullanılıp kullanılmadığı, adat hesaplanıp hesaplanmadığı,
- Ortak ve yöneticilerin şahsi gayrimenkul alım satımlarında; emsallere göre değer artış kazancı vb. vergi ve harç kaybına neden olabilecek değerde düşük beyan edilip edilmediği,
- Ortak ve yöneticilerin şahsi motorlu taşıt alım satımları ve elde edilen kazançlar ile yapılan harcamalara dayanak gelir unsurlarının yedi gelir unsuru arasında olup olmadığının tespiti,
- Özellikle ihmal edilebilen değer artış kazancı ve arizi kazanç sayılan vergiye tabi kazanç olup olmadığı,
- Miras yoluyla intikallerde, veraset ve intikal vergisinin usulüne göre ödenip ödenmediği.
- İvazsız intikal olup olmadığı, olması durumunda intikal vergisinin ödenip ödenmediği,
- Süreklilik arz edecek şekilde ticari faaliyette bulunulup bulunulmadığı, bulunulması halinde mükellefiyet açılıp açılmadığı,
- Kredi kartı hareketlerinden harcamaların dayanağının vergiye tabi bir kazanç olup olmadığının tespiti,
- Sunulacak sözleşmelerde damga vergisinin ödenip ödenmediği,
- Vergi kayıp ve kaçağına sebep olabilecek Muvazaalı işlemler olup olmadığı,
- İzahatların ortak – şirket tarafından ayrı ayrı değerlendirilerek, vergi kayıp ve kaçağı olup olmadığının değerlendirilmesi,
7- Maliye İzah İstediği Konulardaki Verileri Nereden Sağlıyor?
Maliye, oluşturduğu “Mükellef Hesap Kartı” uygulaması ile; banka, noter, tapu vb. kurum ve kuruluşların veri tabanını kullanarak, aşağıda örneklendirilen ulaştığı bilgi toplama ve işleme kapasitesi ile mükellef bazında raporlama yapabilmektedir.
- Gayrimenkul ve taşıt alımları,
- Beyana tabi gelirler (ticari, zirai, mesleki, ücret, GMSİ, MSİ, DAK),
- Stopaja tabi gelirler (zirai, ücret, GMSİ, MSİ),
- Veraseten veya ivazsız intikaller,
- Sağlık, hayat, kasko vb. sigorta ödemeleri,
- Seyahat harcamaları (Havayolu, hızlı tren, otel, seyahat acentası vb.),
- Gayrimenkul ve araç satışları,
- Banka hesabına yatan paralar,
Vergi Denetim Kurulu (VDK), “Yüksek Gelir Gruplarına Yönelik Yeni Uyum Programı: Risk Tabanlı Yaklaşım Ve Gönüllü Uyum” kapsamında vergi sisteminde adaletin sağlanması, kayıt dışılığın azaltılması ve gönüllü uyumun teşvik edilmesi amacıyla “Yüksek Gelir Grupları Gözetim ve Uyum Programı”ndan yararlanmaktadır.
Yüksek Gelir Gruplarına Yönelik Yeni Uyum Programı: Risk Tabanlı Yaklaşım Ve Gönüllü Uyum kapsamında; 2023–2024 yıllarında;
- Yüksek gelir ve harcamaları olan ortaklardan, Gelir Vergisi beyannamesi vermemiş,
- Büyük ölçekli şirket ortaklığı bulunan fakat gelir, harcama ve beyanlarında ciddi uyumsuzluklar tespit edilen şirket ortakları, mükellef risk analizi değerlendirmeleri sonucunda, riskli görülerek, gelir ve harcamalarına esas kazançlarının izahatı istenmektedir.
8- Mükellefler Gelir ve Harcamalarına Esas Kazançları Tevsik Ederken Nelere Dikkat Edecek?
İstenilen izahatlar “gönüllü uyum” kapsamındadır. Yukarıda da izah edildiği üzere bu aşamada henüz bir vergi incelemesinden bahsedilemez. İzaha icabet edilmesi sonrasında, yapılan izahatın Maliye tarafında Maliye verilerine göre vergi kayıp ve kaçağına neden olmayacağı kanaati oluşması halinde dosya kapatılabilecektir.
Aksi halde, izahatın yeterli görülmemesi durumunda kanunlarda yer alan izaha davet müessesesi veya vergi incelemesi süreci başlatılacaktır.
Bu süreçte ortağın şahsi işlemleri ve ortağı olduğu şirketler nezdinde duruma göre sadece birinde veya her ikisinde de vergi inceleme süreci başlayabileceğini unutmamak gerekiyor.
Hamza ERTEKİN
Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM AŞ
Vergi Ve Denetim Müdürü
742 kişi tarafından görüntülenmiştir.